Admin (şimdiye kadar 90 posta) | | Otobüste bir olay
Hani şu İETT'nin yeşil otobüsleri var ya; çevreci ve ABS frenli olanlar… Gayet güzel bir gün herkes kendi kıvamında ve tadında yolculuk ederken, birden bir telefon sesiyle irkildik.
Gazman' ınki gibi çalıyordu. Neyse adam çalan telefonu açtı ve konuşmaya başladı.
Biraz argosu rahatsız ediyordu çevreyi ama, asıl rahatsızlık veren kapalı olması gereken telefonun açık ve kullanılır vaziyette olmasıydı. Tabi çok geçmeden İETT şoförünün ikaz sesi duyuldu;
- Beyefendi cep telefonuyla bu otobüste konuşmanız yasak!
Adam hiç iplemeden konuşmaya devam etti.
Şoför tekrar uyardı;
- Beyefendi kime diyorum, cep telefonuyla konuşmanız yasak, aaaa!.
Adam hâlâ konuşuyor valla hiç tınlamıyor. Şoför daha fazla dayanamadı bir hışımla el frenini çektiği gibi, caaaart diye durdurdu otobüsü ve herifin tepesine dikildi.
- Kardeşim ne laf anlamaz adamsın sen yaaaaa! Bu otobüste cep telefonuyla konuşamazzsiiiin. Yasak yaaa yasaaaaak!
Şoförün bu hiddetli hareketinin ardından telefonla konuşan adam bir an duraksadı ve telefonda konuştuğu kişiye dönerek;
- Aloo, Hilmi abi benim bu otobüste cep telefonuyla konuşmam yasakmış abi. Napalım abi, tamam sen konuş ben sadece dinliyorum aabiii.
****
Başbakan Erdoğan'ın İngiltere ziyareti ve sonrası...
Başbakan Erdoğan, dış destek aramak için İngiltere'yi ziyarete gitmiş. Ziyareti sırasında Kraliçe tarafından çay içmeye davet edilen Erdoğan, Kraliçe'ye kendi liderlik felsefesinin ne olduğunu sormuş.
Kraliçe, "- Çevremi akıllı insanlarla doldurmak" cevabını vermiş.
.
Erdoğan bunun üzerine Kraliçe'ye çevresindeki insanların akıllı olup olmadığını nasıl ayırt ettiğini sormuş.
Kraliçe, "- Onlara doğru soruları sorarak ayırt ediyorum" diye yanıtlamış ve "İzin verin göstereyim" demiş.
Kraliçe hemen Tony Blair'i aramış ve: "- Sayın Blair, lütfen bu soruya cevap verin: Annenizin bir çocuğu var, babanızın bir çocuğu var ve bu çocuk, sizin ne kız ne de erkek kardeşiniz.Kimdir bu?" diye sormuş.
Tony Blair: "- Bu benim majesteleri" diye yanıtlamış.
Kraliçe: "- Doğru. Teşekkürler, iyi çalışmalar Blair" demiş ve Erdogan'a dönerek: "- Gördünüz mü Sayın Erdoğan?"
"- Evet majesteleri, çok teşekkür ederim, bu metodunuzu kesinlikle kullanacağım" diyerek oradan ayrılmış.
Yurda dönünce de hemen Unakıtan'ı yanına çağıran Erdoğan,
"- Kemal abi sana soracağım bir soruyu cevaplamanı istiyorum" demiş.
Unakıtan: "- Tabii efendim, nedir?"
Erdoğan: "- Annenin bir çocuğu var, babanın bir çocuğu var ve bu çocuk, senin ne kız ne de erkek kardeşin. Kimdir bu?"
Unakıtan sağa bakmış sola bakmış düşünmüş taşınmış ve en sonunda: "- Efendim bunu biraz düşünüp sonra size cevap versem?" demiş.
Erdoğan kabul etmiş ve Unakıtan oradan ayrılmış. Vakit kaybetmeden Bakanlar Kurulu'nu toplantıya çağırmış saatlerce bu soru üzerinde düşünmüşler ama kimse bir cevap bulamamış.
En sonunda Kemal Unakıtan Kemal Derviş'i aramış ve durumu aktardıktan sonra: "- Annenizin bir cocuğu var, babanızın bir çocuğu var ve bu çocuk sizin ne kız ne de erkek kardeşiniz. Kimdir bu?"
Derviş: "- Bunda bilemeyecek ne var, tabii ki benim!.." diye yanıtlamış.
Cevabı alan Unakıtan hemen Tayyip'i arayarak: "- Cevabı buldum efendim, kim olduğunu biliyorum, Sayın Kemal Derviş" demiş.
Tayyip büyük bir hayal kırıklığı ile cevap vermiş:
"- Yanlış cevap Kemal Abi. Doğru cevap Tony Blair idi..."
|